باب: بيع
الخلط من
التمر.
20- Karışık Hurmanın Satımı
حدثنا
أبو نعيم:
حدثنا شيبان،
عن يحيى، عن
أبي سلمة، عن
أبي سعيد رضي
الله عنه قال:
كنا
نرزق تمر
الجمع، وهو
الخلط من
التمر، وكنا
نبيع صاعين
بصاع. فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لا
صاعين بصاع،
ولا درهمين
بدرهم).
[-2080-] Ebu Saîd r.a. şöyle demiştir; Bize rızık olarak katışık hurma
verilirdi. Biz de bunun iki sa'ınıı bîr sa' hurma karşılığında satardık. Bunun
üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İki sa'ı bir sa'
karşılığında, iki dirhemi bir dirhem karşılığında satmayın,"
AÇIKLAMA: Katışık hurma ile
kastedilen, farklı hurma türlerinin bir araya getirilmesi ile oluşan
karışımdır.
"Rızık olarak ... verilirdi": Bu, Hayber'den fey
olarak elde edilen gelirden Hz. Nebi'in fakirlere dağıttığı hurma idi.
Bu karışımlarda çoğunlukla, kalitesiz hurma kaliteli hurmadan
daha çok olur.
Konu başlığının bu şekilde seçilmesinin sebebi, kaliteli hurma
ile kalitesizin karışması halinde bu hurmanın satımının caiz olmayacağı
şeklindeki yanlış anlamayı kaldırmak, bunun satıma zarar vermediğini
belirtmektir. Çünkü bu herkesin görebileceği bir durum olup kusur sayılmaz.
Hadiste, hurma ile hurmanın karşılıklı olarak satımında
fazlalığın yasaklanması söz konusudur. Dirhemlerde böyledir. Bu konu
"hurmayı daha kaliteli hurma karşılığında satma" başlığı altında daha
ayrıntılı olarak ele alınacaktır.[2201 Hadis]
باب: ما
قيل في اللحام
والجزار.
21- Kasaplar Ve Et Satıcıları Hakkındaki Görüşler
حدثنا
عمر بن حفص:
حدثنا أبي:
حدثنا الأعمش
قال: حدثني
شقيق، عن أبي
مسعود قال: جاء
رجل من
الأنصار،
يكنى أبا
شعيب، فقال
لغلام له
قصاب: اجعل لي
طعاما يكفي
خمسة، فإني أريد
أن أدعو النبي
صلى الله عليه
وسلم خامس خمسة،
فإني قد عرفت
في وجهه
الجوع،
فدعاهم، فجاء معهم
رجل، فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (إن هذا قد
تبعنا، فإن
شئت أن تأذن
له فأذن له،
وإن شئت أن
يرجع رجع).
فقال: لا، بل
قد أذنت له.
[-2081-] Ebu Mes'ud r.a. şöyle demiştir: Ensardan, Ebu Şuayb diye bilinen
bir adam gelerek kasap olan kölesine şöyle dedi: "Bana beş kişiye yetecek
kadar yemek yap. Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem dahil beş kişiyi yemeğe
davet etmek istiyorum. Ben onun yüzünde açlığın izini gördüm."
Ebu Şuayb Hz. Nebi ile birlikte beş kişiyi çağırdı. Onlarla
birlikte başka bir adam daha geldi.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Şuayb'a: "Bu da
bizimle geldi. İzin vermek istersen izin ver, dilersen dönsün" buyurdu.
Ebu Şuayb: "Hayır (dönmesin). Ben ona izin verdim" dedi.
Tekrar: 2456, 5434, 5461
(Bu hadisle ilgili geniş açıklama 2201 nolu Hadis te.)
باب: ما
يمحق الكذب
والكتمان في
البيع.
22- Yalan Ve Gerçeği Gizlemenin, Satıştaki Bereketi Gidermesi
حدثنا
بدل بن
المحبر: حدثنا
شعبة، عن
قتادة قال:
سمعت أبا
الخليل يحدث،
عن عبد الله
بن الحارث، عن
حكيم بن حزام
رضي الله عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(البيعان
بالخيار ما لم
يتفرقا، أو
قال: حتى
يتفرقا، فإن
صدقا وبينا
بورك لهما في
بيعهما، وإن
كتما وكذبا
محقت بركة
بيعهما).
[-2082-] Hakîm İbn Hizam r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu
rivayet etmiştir: "Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadıkça
muhayyerdirler. Şayet doğru olurlar ve gerçeği açıklarlar ise yaptıkları satış
bereketli kılınır. Gerçeği gizler ve yalan söylerlerse satışlarının bereketi
giderilir."
23 - باب:
قول الله
تعالى: {يا
أيها الذين
آمنوا لا تأكلوا
الربا أضعافا
مضاعفة
واتقوا الله
لعلكم تفلحون}
/آل عمران: 130/.
23- Yüce Allah'ın: Ey İman Edenler Kat Kat Arttırılmış Olarak
Faiz Yemeyin' Sözü
حدثنا
آدم: حدثنا
ابن أبي ذئب:
حدثنا سعيد
المقبري، عن
أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(ليأتين على الناس
زمان، لا
يبالي المرء
بما أخذ
المال، أمن
حلال أم من
حرام).
[-2083-] Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet
etmiştir: "Öyle bir zaman gelecek ki kişi elde ettiği malı helalden mi
yoksa haramdan mı elde ettiğine aldırış etmeyecek."
AÇIKLAMA: Buhari, konu
başlığındaki ayet ile, Nesaî'nin bir başka yol ile Ebu Hureyre'den rivayet
ettiği şu merfu hadise işaret etmiş olabilir; "Öyle bir zaman gelecek ki
insanlar faiz yiyecek. Yemeyene de onun tozundan bulaşacak."
Malik, Zeyd İbn Eslem'den bu ayetin tefsiri ile ilgili şu
ifadeyi rivayet etmiştir: Cahiliye devrinde faiz uygulaması şöyleydi: Bir
kimsenin, bir başkasında veresiye bir alacağı bulunur, alacağın tahsil zamanı
gelince alacaklı borçluya "borcunu mu ödeyeceksin, faiz mi ödeyeceksin?"
diye sorardı. Şayet borçlu borcunu öderse alacaklı bunu alır, ödemezse ona ek
süre tanıyarak alacak miktarını da arttırırdı.
Riba / faiz, haram olan her türlü satım için de kullanılır.
باب: آكل
الربا وشاهده
وكاتبه.
24- Faiz Yiyen, Faizli İşlemlere Şahitlik Eden Ve Bunu Yazan
Kimse
وقوله تعالى:
{الذين يأكلون
الربا لا
يقومون إلا
كما يقوم الذي
يتخبطه
الشيطان من
المس ذلك بأنهم
قالوا إنما
البيع مثل
الربا وأحل
الله البيع
وحرم الربا
فمن جاءه
موعظة من ربه
فانتهى فله ما
سلف وأمره إلى
الله ومن عاد
فأولئك أصحاب
النار هم فيها
خالدون}.
/البقرة: 275/.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Faiz yiyenler
(kabirlerinden), şeytan çarpmş kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi
kalkarlar,"[Bakara 275]
حدثنا
محمد بن بشار:
حدثنا غندر:
حدثنا شعبة، عن
منصور، عن أبي
الضحى، عن
مسروق، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت: لما
نزلت آخر
البقرة،
قرأهن النبي
صلى الله عليه
وسلم عليهم في
المسجد، ثم
حرم التجارة
في الخمر.
[-2084-] Aişe r.anha şöyle demiştir: Bakara suresinin son ayetleri (faizle
ilgili ayetleri) inince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem İnsanlara bunu
mescid'de okudu, sonra İçki ticareti yapmayı da haram kıldı.
حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا جرير بن
حازم: حدثنا
أبو رجاء، عن
سمرة بن جندب
رضي الله عنه قال: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (رأيت
الليلة رجلين
أتياني،
فأخرجاني إلى أرض
مقدسة،
فانطلقنا حتى
أتينا على نهر
من دم، فيه
رجل قائم،
وعلى وسط
النهر رجل،
بين يديه
حجارة، فأقبل
الرجل الذي في
النهر، فإذا
أراد الرجل أن
يخرج رمى
الرجل بحجر في
فيه، فرده حيث
كان، فجعل
كلما جاء
ليخرج رمى في
فيه بحجر،
فيرجع كما
كان، فقلت: ما
هذا؟. فقال: الذي
رأيته في
النهر آكل
الربا).
[-2085-] Semure bin Cündeb r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu
sözünü rivayet etmiştir: "Bu gece iki adam gördüm. Onlar bana geldiler ve
beni Arz-ı mukaddese götürdüler. Beni öyle bir yere götürdüler ki kandan bir nehre
vardık. Orada dikilen bir adam vardı. Nehrin ortasında da önünde taşlar bulunan
bir adam vardı. Nehirdeki adam döndü, nehirden çıkmak istediğinde, kenardaki
adam onun ağzına bir taş fırlattı, bunun üzerine adam önceki yerine döndü.
Nehirdeki adam ne zaman çıkmak istese, kenardaki adam taş fırlatıyor bunun
üzerine o eski yerine dönüyordu. Bu nedir? diye sordum.
(Melek): Nehirde gördüğün, faiz yiyen kişidir, dedi."
AÇIKLAMA: Konu başlığı, faiz yiyen,
faize şahitlik eden ve bunu yazan kimselerin günahı veya kınanması hakkındadır.
Taberî, Saîd Ibn Cübeyr aracılığıyla Ibn Abbas'tan şunu rivayet
etmiştir: "Ayette sözü edilen durum kişinin kabirden kalkması
sırasındadır".
Yine Saîd aracılığıyla Katade'den şunu rivayet etmiştir:
"Bu, faiz yiyenlerin kıyamet günündeki halleridir. Onlar kendilerinde bir
çarpıklık bulunduğu halde kabirlerinden kaldırılacaklardır."